Ursula Le Guin’in kült eserlerinden biri Mülksüzler. 1974 yılında kaleme aldığı roman ütopik bir bilim kurgu. Gerçekten müthiş bir hayal gücü ile yazılmış roman; zaten o sene bilimkurgu dünyasının Oscar’ları olan Nebula ve Hugo ödülünü de bu romanla almış Le Guin.
Roman Urras ve Anarres isimli iki gezegende geçiyor. Her iki gezegen de birbirinin uydusu; biri diğerinin Dünya’sı , öbürünün Ay’ı ya da tam tersi. Anarres ‘te Devlet yok, tüm toplum özgür(ya da öyle olduğunu düşünüyorlar), silah yok, sahip ve sahiplenme yok;aynı zamanda kurak, verimsiz, tozla kaplı bir gezegen. Urras ise tam kapitalist sistemle yönetilen bir gezegen. Sınıf farklılıkları, kurallar, kanunlar vb. O da verimli toprakları ile yaşaması daha kolay bir yer. Zaten Le Guin Urras ismi ile ABD ve Rusya ‘ya gönderme yapmış. (US ve USSR: eski Sovyetler Birliği). Sosyalist ve anarşist olan Le Guin’in USSR göndermesi o dönem komünist olan bir ülke için garip olmuş.
Shevek isimli Anarres’ta yaşayan bir bilim adamının kendi gezegeninde yaşadığı bir takım olaylar yüzünden (Spoiler olmasın diye yazmıyorum) Urras’a gidip dönüşünü anlatıyor roman. Yer yer sıkılsanız da genel anlamda sürükleyici, betimlemeleri, diyalogları ve müthiş hayal gücü ile zamanının ötesinde bir bilim kurgu başyapıtı olduğu da tartışılmaz tabii ki.
“Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı.”
“Düşüncenin doğasında iletilmek vardır, yazılmak, konuşulmak, gerçekleştirilmek. Düşünce çimen gibidir, ışığı arar, kalabalıkları sever, melezlenmek için can atar, üzerine basıldıkça daha iyi büyür.”
“Düşünceler baskı altına alınarak yok edilemez, onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilirler.”
“Erkeğin istediği özgürlüktür. Kadın ise mülkiyettir. Seni ancak başka bir şeyle takas edebilirse serbest bırakır. Bütün kadınlar mülkiyetçidir.”
Bình luận